04.01.2022 16:58 |
(Üye)
|
Soru : Merhabalar ;
Sgk ya açılmış 5510 a 102/c-4 ve e-4' e göre kesilen ipc cezasına karşı dava açma konusunda nasıl bir yol izlemek gerekir?Mevcut bu konuda hakkında açılmış dava örneği mevcut var mıdır?İyi çalışmalar dilerim.
Cevap : 5510 sayılı Kanunda aksine hüküm
bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş
mahkemelerinde görülür.
Ayrıca, 6352 sayılı Kanunun 39 uncu
maddesiyle 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş
Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir: “Birden fazla iş
mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik
hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş
mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
tarafından belirlenebilir.” hükmü gereğince sosyal
güvenlik mahkemeleri kurulmuştur.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve
16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde
30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu
hükümleri uygulanır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde
itiraz dilekçesinin nasıl olacağına ilişkin herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, muhatap
olan kişi itiraz dilekçesini, itirazını açık bir şekilde
ifade edecek şekilde yazarak Kuruma vermelidir.
Dilekçe on beş gün içerisinde elden verilebileceği
gibi posta yoluyla da gönderilebilir. İtiraz dilekçesi
taahhütlü posta veya APS yoluyla gönderilmişse,
postaya verildiği tarih Kuruma verildiği tarih olarak
kabul edilir. Ancak, adi posta veya kargo ile Kuruma
gönderilmişse, Kuruma intikal ettiği tarih esas alınır.
Tebliğ edilen idari para cezalarına karşı,
Kuruma itiraz edilmeksizin doğrudan mahkeme
yoluna gitmek mümkün değildir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası
Açılması başlıklı 13 üncü maddesinde; “İdari
eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava
açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine
veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir
yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl
içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine
getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin
kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki
işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek
hakkında altmış gün içinde cevap verilmediğ takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava
süresi içinde dava açılabilir.
Görevli olmayan adli ve askeri yargı
mercilerine açılan tam yargı davasının görev
yönünden reddi halinde sonradan idari yargı
mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada
öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.” hükmü
de açıktır İdare tarafından altmış gün içerisinde itiraza
bir cevap verilmezse (zımni red) veya idarece
verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı,
isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin
cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi
işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden
itibaren altı ayı geçemez
|