Danışmanlık Birimi

Tarih Gönderen
 30.03.2022 14:52 (Üye) Soru : İşveren olarak Personel adına tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırıp, personel adına sigorta şirketine ödediğimizde Vergi ve Vergi indirimi yönünden görüşünüzü ve Asgari ücretten Gelir vergisi alınmıyor ve Gelir Vergisi ve SGK tarafındaki görüşünüzü rica ederim.

Cevap : İşverenler tarafından çalışanları adına ödenen şahıs/hayat sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari ve mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 68’inci maddeleri çerçevesinde ticari ve mesleki kazanç kapsamında indirim konusu yapılabilecektir. İşverenleri çalışanlarına sağladıkları bu tür menfaatlerin net ücret ödemesi olarak değerlendirilmesi ve brüte tamamlanarak vergi tevkifatının yapılması gerekmektedir. İşverenler tarafından çalışanları adına ödenen şahıs/hayat sigorta prim ödemesinin vergisel açıdan iki boyutu bulunmaktadır. Bunlar; İşveren tarafından ödenen primlerin ticari ve mesleki kazancın tespitinde ücret kapsamında değerlendirilip, sağlanan menfaatin brüte tamamlanıp vergi tevkifatına tabi tutulduktan sonra kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile, Ücretliler tarafından ise işveren tarafından ödenen bu primlerin ücretin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılmasının mümkün olup olmadığıdır. Konu hakkında Gelir İdaresine sorulan bir soruda; serbest meslek faaliyetinde bulunan bir mükellef tarafından iş yerinde istihdam ettiği personel için işveren olarak özel sağlık poliçesi primi ödemeleri yaptığı belirtilerek, söz konusu ödemelerin ücret matrahından indirimi öncesinde poliçe net ödemelerinin brüte iblağ edilerek mi gayrisafi ücrete eklenmesi gerektiği hususunda görüş talep edilmesi üzerine verilen görüşte; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ücretin Tarifi" başlıklı 61'inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, "Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)" hükmüne yer verilmiştir. 23/02/2007 tarih ve GVK-59/2007-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin "3. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi" başlıklı bölümünde, işverenlerce ödenen diğer şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabileceği, öte yandan, söz konusu primlerin, ödendiği ayda elde edilen ücretin %5'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere hizmet erbabının safi ücret tutarının belirlenmesi sırasında indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir. Daha sonra, 23/10/2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde de konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre; indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret ise, işveren tarafından çalışana hizmet karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır. Öte yandan, işveren tarafından ödenen şahıs sigorta primleri ücretliye sağlanan bir menfaat olarak nitelendirilmekte olup, işveren tarafından hizmet erbabına ödenen söz konusu şahıs/hayat sigorta primi kadar net ücret ödemesi yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle öncelikle ödenen şahıs/hayat sigorta priminin brüt tutarının bulunarak gayrisafi ücrete eklenmesi ve bu ekleme sonrası ödenen şahıs sigorta priminin yukarıda belirtildiği şekilde, gayrisafi ücretten indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; çalışanlar adına ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin, çalışanlara sağlanan net menfaat (ücret) olarak değerlendirilmesi ve brütleştirilerek aylık ücret bordrolarına dahil edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan, sigortanın Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, söz konusu primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, indirim konusu yapılacak primlerin toplamının, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
 
 
 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.