23.09.2024 15:57 |
(Üye)
|
Soru : merhaba, yıllık izin yönetmeliğinde geçen süre hesabını işveren ve vekilleri eski çalışma süresinin sadece izin kıdeminde dikkate alınacağını belirtiyor, aşağıdaki sorduğum sorudaki tarihleri tekrar inceleyebilirseniz işveren 2. kez aynı işyerinde çalışmaya başlayan işçisinin yıllık izin hakkettiği tarihin 01.10.2024 olduğunu söylüyor. işçinin izin hakkettiği tarih nedir? İşten ayrıldığı tarihteki ilk işe giriş tarihine göre izin hakketmediği için kullanamadığı 3 aylık dönem kadar geriye gitmeyecek midir?
3) Merhaba, 01.01.2020 tarihinde çalışmaya başlayan işçinin iş sözleşmesi 31.03.2023 tarihinde kıdem tazminatı ve hiç kullanmadığı 3 yıllık izin (14 gün x 3 yıl) karşılığı olan 42 günlük ücret ödenerek fesih edildi. Aynı işçi tekrar 01.10.2023 tarihinde tekrar çalışmaya başladı. Bu işçinin yeniden yıllık izin kullanmayı hakkettiği tarih 01.10.2024 tarihi mi yoksa eski çalışma döneminden kalan izin hakketmediği için ücretini alamadığı 90 gün geriye gidilerek 01.07.2024 tarihi midir? saygılarımla,
(23.09.2024 10:50)
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında aynen; “Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Cevap : Konuyla ilgili Yargıtay kararında ise, “4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi – 28/02/2018, 2017/11325 E., 2018/5256 K.).
4857 sayılı Kanun’un 54. maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Aralıklı çalışmada yıllık izin hesabında, önceki çalışma döneminin zamanaşımına uğraması için önceki dönemin bitişi ve sonraki çalışma döneminin başlangıcı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi gerekir. (9. Hukuk Dairesi 2016/22429 E. 2020/19396 K.)
|