27.08.2010 12:32 |
(Üye)
|
Soru : Merhabalar,
Bir işçi 2 yıl önce işyerinin kapanışından dolayı firma tarafından işten çıkartılmış fakat herhangi bir tazminat ödenmemiştir.İşçi işten çıkartılırken bir evrak ta imzalamamıştır. Acaba bu işçinin Tazminat hakkı hala saklımıdır.İşvereni Ne kadar süre içinde dava etmeliydi ? Dava etme süresini geçirmişmidir? Bu konu hakkında tarafıma bilgi vermenizi önemle rica ederim.
Teşekkürler
Cevap : Değerli Meslek Mensubu
- KIDEM TAZMİNATINDA ZAMANAŞIMININ BAŞLANGICI VE SÜRESİ
Kıdem tazminatında zamanaşımının başlangıcı, iş akdinin feshedildiği tarihtir. Başka bir ifadeyle, kıdem tazminatı iş akdinin feshiyle doğar.
İş Kanunu’nda ve Borçlar Kanunu’nda, kıdem tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, öteden beri kıdem tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur (6).
Yargıtay bir Kararı’nda (7) “Kıdem ve ihbar tazminatı alacakları Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık dava zaman aşımı süresine tabidir.” demektedir. Benzeri şekilde Yargıtay başka bir kararında (8) “ihbar ve kıdem tazminatında zamanaşımı süresi 10 yıldır.” demektedir. Kıdem tazminatının zamanaşımına yönelik Yargıtay Genel Kurulu’nun bir Kararı’nda (9) “zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir (10). Hemen belirtilmelidir ki, gerek İş Kanunu’nda, gerekse Borçlar Kanunu’nda, kıdem tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, öteden beri uygulama ve öğretide kıdem tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur (11). Bu noktada, zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet akdinin feshedildiği tarihtir” denilmektedir.
Örnek karar
ÖZET: İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına ilişkin dava BK 125.maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
**************
(818 s. K. m. 125)
Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık ücretli izin ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı zamanaşımından reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Kıdem, ihbar tazminatı alacakları Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince on yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Böyle olunca işin esasına girilmeden, beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile bu alacakların da reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
İyi çalışmalar
|