22.11.2010 11:26 |
(Üye)
|
Soru : iyi mesailer, vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkür ediyorum.
Gelir vergisi mükellefi olan müşterim, Yurtiçinde c tipi ( telekominikasyon kurumunun vermiş olduğu lisans genelde voip sistemi ile internet üzerinden görüştürme hizmeti veren firmalar) lisansı olan sabit görüştürme hizmeti veren oparatörden aldığı süreleri ( dakika, köntör ne derseniz) istanbul içinde ve dışında callshop (telefon görüştürme ,fatura ödeme işlemlerin vb işlerin yapıldığın yerler) denilen bayilere süre olarak satıyor.
Müşterim alış yaparken oparatör firmaya kdv ve özel iletişim vergisini ödüyor. Kendi bayilerine keserken kdv ve özel iletişim vergisi hesaplaması gerekirmi. Yoksa özel matrah şekli mi uygulanması gerekir. ( Müşterimin nihai tüketiciye değil, görüştürme yapılan yerlere satış yaptığını dikkate alırsanız)
Cevap : Sayın İşbilen,
Müşteriniz nihai tüketici durumunda olmayan kişi ve kurumlara yapacağı satış için KDV hesaplayacaktır.(Özel matrah şekli olmayacaktır.)Özel iletişim vergisi uygulaması için aşağıda bilginize sunulan Sirkülerde geniş açıklama mevcuttur.
Danışma Birimi
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
Gider Vergileri Sirküleri/4
Konusu : 5228 sayılı Kanunla Özel İletişim Vergisinin kapsamında yapılan değişiklik.
Tarihi : 13.09.2004
Sayısı : Gider Vergileri Kanunu - 4 / 2004 - 4 / ÖİV - 1
İlgili olduğu maddeler : Gider Vergileri Kanunu (Özel İletişim Vergisi) Madde 39.
1- Giriş :
31/07/2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 38 inci maddesi ile 13/07/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun(1) özel iletişim vergisi başlıklı 39 uncu maddesi yeniden düzenlenmiştir.
5228 sayılı Kanunla değişik 6802 sayılı Kanunun özel iletişim vergisi başlıklı 39 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca; Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin özel iletişim vergisi uygulaması karşısındaki durumuna ilişkin açıklamalar, bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2 - Özel İletişim Vergisinin Kapsamı
2.1 - Özel İletişim Vergisinin Konusu
5228 sayılı Kanunla değişik 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin;
a) Her nevi mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25,
b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girmeyen diğer telekomünikasyon hizmetleri % 15,
Oranında özel iletişim vergisine tâbidir.” hükümleri yer almaktadır. Anılan maddenin son fıkrasında ise bu vergiye ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Bilindiği üzere, 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun(2) ile yapılan düzenlemede özel iletişim vergisinin konusu, her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından verilen (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri ile radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetler şeklinde belirlenmiştir.
5228 sayılı Kanunla özel iletişim vergisinde yapılan değişiklik sonucunda 01/08/2004 tarihinden itibaren 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu(3) uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle verilecek diğer telekomünikasyon hizmetleri de özel iletişim vergisinin konusuna girmektedir. Telekomünikasyon Kurumuyla imzalanan görev veya imtiyaz sözleşmesinde yer almayan veya bu Kurumdan ruhsat veya izin alınmasını gerektirmeyen hizmetler özel iletişim vergisine tabi değildir.
2.2 - Özel İletişim Vergisinin Mükellefi
Özel iletişim vergisinin mükellefi Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir.
3 - Özel İletişim Vergisinin Uygulamasına İlişkin Açıklamalar
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesindeki hükümler ile aynı Kanunun 39 uncu maddesinin 5 inci fıkrasında yer alan, “Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne göre özel iletişim vergisi uygulaması aşağıdaki usul ve esaslara göre yapılacaktır.
3.1- Özel iletişim vergisi mükellefi olan işletmecilerin; nihai tüketici durumundaki kurum, kuruluş ve şahısların yanısıra özel iletişim vergisi mükellefi olmayan bayilere ve firmalara yapacağı hizmet satışlarında özel iletişim vergisi hesaplanacaktır. Özel iletişim vergisi mükellefi olmayan bayiler tarafından verilen telekomünikasyon hizmetlerinde ise özel iletişim vergisi hesaplanmayacaktır. Bayilerin ödemiş olduğu özel iletişim vergisinin maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği tabiidir.
3.2- Özel iletişim vergisi tek aşamada ve bir defaya mahsus alınan bir vergidir. Ancak, birden fazla aşamadan oluşacak bir vergileme söz konusu olduğunda, özel iletişim vergisi mükellefleri arasında gerçekleşecek işlemlerde özel iletişim vergisi uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1 maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden
|