22.07.2015 10:38 |
(Üye)
|
Soru : İşçilerin; aynı adreste faaliyet gösteren bir başka şirkete (şirketler arasında ortaklık veya herhangi bir bağ bulunmuyor) devri neticesinde, hizmet sözleşmesinin devri işlemi ile bir önceki şirketteki kıdem tazminatı hakları yeni şirkete olduğu gibi devir edilebilir mi? Önceki şirkette çalışmalarından doğan tüm hakları ile işçileri yeni şirkete almak istiyoruz. Mümkün müdür? İyi çalışmalar dilerim.
Cevap : 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi işyerinin veya bir bölümünün devri halinde devreden ve devralan işverenin sorumluluklarının ne olacağını düzenlemiştir.
İlgili maddeye göre, öncelikle belirtmek gerekir ki; bir işyerinin devrinden bahsedebilmek için bu devir işleminin hukuki bir işleme dayanması, eski işverenin işyerindeki yönetim yetkisinin başka bir işveren lehine yitirmesi ve bunun sonucunda da iş sözleşmesinin tarafı olma sıfatının ortadan kalkması ve işyerinin devrinden sonra işyerindeki faaliyetlerin devam etmesi gerekmektedir.
4857 sayılı Kanunun 6. maddesinin 5. fıkrasında, devreden veya devralan işverenin iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemeyeceği ve bu devrin işçi açısından da haklı nedenle fesih oluşturmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu fıkradan anlaşılması gereken, işyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayanılarak devri halinde devredilen işyerinde mevcut olan iş sözleşmelerinin sona ermeyip bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceğinden, işçinin işyerinin devri ile kıdem tazminatına hak kazanamayacağıdır. Ancak; devredilen işyerinde çalışan bir işçinin sözleşmesi devirden önce kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshedilmiş ise, buradaki kıdem tazminatından devralan işverenin elbette bir sorumluluğu olmayacaktır.
Devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralanın birlikte sorumlu olduğu, devreden işverenin yükümlülüklerden sorumluluğunun devir tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlı olduğu 4857 sayılı kanunda belirtilmiştir. Ancak kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı kanunun 14/2 maddesi işyeri devrinde kıdem tazminatı sorumluluk hususunda özel hüküm teşkil etmektedir ve bu hükmün uygulanması gerekmektedir:
“İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12.7.1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak iş yerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12.7.1975 tarihinden evvel işyeri devrolunmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2008/7300 E., 2008/7706 K. sayılı kararında, “…işyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.” Demektedir. Bu durumda işyerini devreden ve devralan işverenlerin kıdem tazminatından sorumlulukları konusunda 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/f-II hükmü uygulanacaktır. Çünkü 4857 sayılı kanunun 6. maddesinde belirtilen devreden işverenin sorumluluğu devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarla sınırlıdır
|